Evraklarınızı tamamladınız, beklediğiniz gün geldi!
Mülakat saatinizden yarım saat önce orada olun. Konsolosluk karşısında bir iki tane cafe var, ayrıca kırtasiye mevcut. Formlarınızda bir problem olursa kırtasiye yardımcı oluyor bildiğim kadarıyla...
Yanınızda mümkün olduğunca az şey getirirseniz, güvenliklerden geçmeniz çok kolaylaşıyor. Ben cep telefonu götürmedim, güvenlikte ilk sordukları şey bu! Kapıda bir görevli var, mülakat saatinizi ve adınızı soruyor, adınızın üzerini çiziyor siz de içeri giriyorsunuz. Yol gösteren levhalar var, ayrıca görevliler yardımcı oluyor zaten. Üst kata geçiyorsunuz, görevli sizden pasaportunuzu ve zorunlu evraklarınızı soruyor, sıra numaranızı veriyor. Bu sıra numarası ile 3 kere çağırılacaksınız!
Sıra numaranız yandığında bankoya gidiyorsunuz ve evraklarınız kontrol ediliyor. İngilizce konuşup konuşamayacağınızı soruyor, tekrar beklemeye başlıyorsunuz. İkinci defa numaranız yandığında diğer bir bankoya gidip parmak izi veriyorsunuz. Yabancı bayan çok yardımcı oluyor, İngilizce bilmiyorsanız Türkçe konuşuyor. Bu işlem için parmaklarınızda kesik olmasın! Ben evde yemek yaparken bile dikkat ettim valla, ne olur ne olmaz...
Tekrar beklemeye başlıyorsunuz. Ön sıraya oturursanız diğer insanların mülakatlarını duyabilirsiniz, sizin için tecrübe olur... Numaranız 3. kere yandığında geldik birebir mülakata. Şehir efsanesi gibi mübarek :)
Öncelikle sakin olun! İngilizce konuşabiliyorsanız artı puan, konuşamıyorsanız görevli anlaşılır bir Türkçeyle konuşuyor, eksi puan almıyorsunuz tabii ki meraklanmayın. Görevliye yalan söylemeyin, soruları kıvırmayın! Genel cevaplar vermeyin! Mesela benden önceki kıza dayısının ABD'de nerede yaşadığını sordu görevli, kız ise Ohio'da deyince, Ohio büyük bir yer, Ohio'da nerede sorusu geldi. Kız kıh mıh etti, görevli de gideceğin yeri merak etmez mi insan, bir öğrenseydin falan dedi.
Mülakatta sorulacak sorular birbirine bağlantılı sorular. Sakin olun. ABD'ye neden gidiyorsunuz? sorusu ilk soru. Sonra gidiş nedeninize göre sorular soruyorlar. Maddi durumunuz önemli. ABD'den kesin döneceğinize inanmaları gerekiyor. Saygı çerçevesi içinde sıcakkanlı ve rahat olmaya çalışın.
Kimi insanlar görevliyi tam tatmin edici bilgiler vermiyor, soru üstüne soru geliyor tabii... Ben kendi mülakatımı örnek vereyim... İngilizce konuştum ve gülümsemeye özen gösterdim.
Görevli: Neden ABD'ye gidiyorsunuz?
Ben: Kuzenim orada yaşıyor, ziyaret edeceğim, ayrıca gezmek ve alışveriş yapmak istiyorum.
G: Kuzeniniz nerede yaşıyor?
B: New York, Manhattan, W....
G: Daha önce Amerika veya Avrupa'da herhangi bir yere gittiniz mi?
B: Sadece Prag'a gittim.
G: Çalışıyor musunuz, nerede?
B: Annem ve babamla kendi şirketimizde çalışıyorum.
G: Ne üzerine?
B: Satış pazarlama.
G: Tamam, vizenizi onaylıyorum, UPS masasına gidin lütfen.
B: :))))))))
Bu kadar! Kelimesi kelimesine benim görüşmem bu kadardı, 2 dakika bile sürmedi. O kadar finansal belge hazırlamıştım, hiçbirine bile bakmadı. Sanırım aile ve babamın patronum olması faktörü baya işe yaradı :)
Ne diyorduk? Vizeniz onaylanırsa, görevlinin size verdiği kağıdı hemen arkadaki UPS masasına götürüyorsunuz. Adresiniz telefonunuz alınıyor, ücreti ödüyorsunuz. Pasaportunuz 2-3 gün içerisinde vizeniz basılmış halde evinize geliveriyor :) Üstelik mail adresinize, kargonuz yarın teslim edilecek, bilginize diye mail de alıyorsunuz.
Vizeniz yeterli kriterlere uymadığınız gerekçesiyle reddedilirse elinize bir yazı verip gönderiyorlar. Reddedilen kişiler durumlarını düzeltip tekrar başvurduklarında bu sefer vizeyi alabiliyorlarmış... Aklınızda olsun reddedilirseniz vize ücreti geri verilmiyor...
Umarım yardımcı olabilmişimdir, en azından benim yaptığım kadar panik yapmazsınız :)) Ben planlı olmayı sevdiğim için herşeyin kusursuz olmasını istiyordum ve baya panik yaptım. Bu arada, daha önceki tecrübelerine dayanarak sakin olmam için uğraşan ve herşeyin güzel gideceğini söyleyip beni rahatlatan sevgili Salıncaktaikikişive Z Fashion'a buradan sevgilerimi ve öpücüklerimi gönderiyorum :)))) Çok teşekkür ederim kızlar :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder